“ABD’nin 180 gün süreyle insani yardım yapılabileceği açıklaması apaçık bir ikiyüzlülüktür”
Karhamanmaraş İki merkezli depremler komşu Suriye’de büyük yıkıma neden olurken, resmi ölü sayısı 3 bin 400’e ulaşmış görünüyor. 11 yıldır ABD destekli rejim değişikliği ve ‘Ilımlı İslam’ projesinin vurduğu Suriye’de, deprem sonrası enkazı kaldıracak ağır iş makineleri, yaralılara yardım edecek tıbbi malzeme ve ilaç sıkıntısı yaşanıyor. Bu değil Amerika Birleşik DevletleriVe ABYaptırımlar büyük sorun. Suriye Dışişleri BakanlığıVe Suriye KızılayıBM ve uluslararası topluma davetlerde bulundu.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, ortak EsmaSuriye’ye yardım göndermeyen Batılılarla birlikte Halep’teki deprem bölgesini ziyaret ederken,’ insanlık dışı ‘ diye eleştirdi. Suriye parlamentosu ‘diyen bir bildiri yayınladı Suriye halkına uygulanan haksız kuşatma ve tek taraflı zorlayıcı tedbirlerin derhal ve derhal kaldırılması ‘davet edildi.
Yardımların Suriye’ye yalnızca Rusya Federasyonu, Çin Halk Cumhuriyeti, Lübnan, İran, Irak, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri ile Cezayir ve Hindistan’dan ulaştığı görülüyor. Lübnan, ABD ve AB yaptırımları nedeniyle Şam’a iniş yapmak istemeyen uçaklara yardım amacıyla Beyrut Havalimanı’nı açtığını, fiyat ve vergi alınmayacağını açıkladı.
BM Genel Sekreterinin daveti üzerine Antonio Guterres Hayat Tahrür-üş, Suriye al-Water kontrolünde bölgeye giren rutin BM konvoyuna atıfta bulunurken, çok daha fazlasına ihtiyaç olduğunu söyledi. Ancak ” Şu anda hiçbir yaptırımın bizi Suriye halkına yardım etmekten alıkoymadığını herkes çok net bir şekilde anlamalı.” Örtülü terimlerle Birleşmiş Milletler’de ülkeyi temsil eden hükümete ilişkin genel açıklamaların ötesine geçmemiştir. BM İnsani İşler Sorumlusu Martin Griffiths’in hafta sonu Türkiye ile birlikte Halep ve Şam’ı ziyaret ederek rapor sunacağı belirtildi.
Dünyadan yansımaların yağması üzerine ABD, sarsıntı yardımı için Suriye’ye 180 günlük yaptırım muafiyeti getirdiğini açıkladı. Açıklamada ‘ABD yaptırımlarının meşru insani yardımı hedef almadığı’ ifadeleri yer alırken, muafiyetin şarta bağlı olduğu görülüyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı ise ABD’ye yönelik sert açıklamalarda bulundu. Sözcü Mao Ning, ABD’nin Suriye’nin “jeopolitik saplantıları”ndaki rolüne atıfta bulunurken, bugün hala Suriye petrolünü ve tahılını çaldığını hatırlattı. Mao ayrıca Suriye’ye yönelik tek taraflı yaptırımların derhal kaldırılması çağrısında bulundu.
Bu koşullarda dikkatler Türkiye’de. Tıpkı Türkiye illerinde olduğu gibi depremden etkilenen Suriye ile de siyasi normalleşme sürecine giren Ankara’nın ne yapacağı merak konusu. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Suriye yönetimiyle ‘kapıyı açmaktan’ söz etse de yerini belirtmedi. Diplomatik kaynaklar, Türk havalimanının Suriye geçişlerinde kullanılmasına izin verileceğini belirtiyor.
6 Şubat’ta meydana gelen yıkıcı depremden iki gün önce kızıyla birlikte Beyrut üzerinden Türkiye’ye gelen Şam Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatay-İskenderun-Samandağı üçgeni. Mehmet Yuva ile konuştuk.
‘Deprem Türkiye’de olduğu gibi Suriye’de de büyük yıkıma neden oldu’
prof. Mehmet Yuva, yıkıcı depremin Türkiye’de olduğu gibi Suriye’nin sınır bölgelerine paralel kent, kasaba ve köyleri ile Lazkiye Kablo hattına uzanan bölgede büyük yıkıma yol açtığını söyledi:
“Türkiye’de yaşadığımız çok şiddetli ve yıkıcı bir depremdi. Suriye’nin kıyı kentleri Kablo ve Lazkiye ülkemizde 7.7 Richter ölçeğinde ölçülen ancak güç deşarjı 11 olarak analiz edilen çağın en güçlü ve yıkıcı depreminde büyük yıkıma maruz kaldı. fay sınırı Hatay’ın İskenderun, Arsuz, Samandağı, Lazkiye, Kablo illerinden geçen bir hat. Bu sınırdaki tüm şehirler bu şiddetli depremin sonuçlarını yaşadı. Ve çok değerli bir yıkım yarattı. Ama unutmayalım ki Halep’in kuzeyinde yani Antep, Maraş ve Urfa hattımıza yakın Suriye’nin şehir, kasaba ve köylerinde de önemli tahribata yol açtı. Hatta dün Afrin’de mevcut en büyük hastane görüntüleri olan ölülerin hastane koridorlarında ve çatılarında olduğunu gördük. Kesin görüntüyü Samandağı, Antakya ve İskenderun’da da yaşıyoruz.
“O 180 günlük insani yardım bile birçok koşula bağlı”
prof. Yuva, Suriye’ye ağır Sezar yaptırımları uygulayan ABD’yi, deprem nedeniyle 180 gün süreyle insani yardım yapılabileceğini açıkladığında “ikiyüzlülüğün belası” olarak nitelendirdi. Yardımın bile şartlara bağlı olduğunu belirten Yuva, AB ve BM’nin aciz ve ikiyüzlü tavrına dikkat çekerek, yaydıkları insanlıktan nasibini almadıklarının anlaşıldığını vurguladı:
‘Yayladağı kapısını açmaya bir bakanlık yazısı yeter’
Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın Hatay/Yayladağı sınır kapısını bir an önce açması gerektiğini belirten Yuva, bu kapının sadece Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun bir bakanlık yazısına istinaden 2013’te kapatıldığını hatırlattı.
‘Hatay’da gerekenden fazlası var. Kapının açılması güzel bir dayanışma örneği oluşturacaktır.
Hatay’a özellikle son iki günde çok sayıda yardımın ulaştığını belirten Prof. , Keseb bölgesinden başlayarak. Yuva, Suriye halkının yüreğindeki burukluğun ve öfkenin de bununla yatışacağının altını çizdi:
‘Bugün nasıl Türk ve Rus uçakları İskenderun limanı için birlikte çalışıyorsa…’
Türkiye’nin Suriye ile iş birliğinin ikili siyasi ilişkilere manevi açıdan değerli bir katkı sağlayacağı görüşünde olan Yuva, Yayladağı kapısı dışında Şam ile olan hava koridorunun bir an önce açılması gerektiğini vurguladı:
‘Deprem ruhumuzu yıpratmasın’
prof. Yuva, Hatay’dan sosyal medyaya Suriyelilerle Türklerin çatıştığı haberlerinin prestij olmasını isterken, muhalefeti de sorumlu davranmaya davet etti. Ev, ” Arapları, Türkleri, Kürtleri ve Sünnileri ile Hatay eşsiz bir coğrafyadır. Deprem çok önemli tarihi eserlerimizi en azından ruhumuzu zedelemedi.” söz konusu.